Yenilikçi vizyonuyla Enza Home, insan ruhuna hitap eden bu öncü dekoratif
unsurları görselliğinden ödün vermeyen, ulaşılabilir mekanlarla buluşturmak amacıyla Türkiye’de alanında öncü ve fark yaratan işlere imza atmış 8 başarılı ismi Enza Home Book’ta buluşturdu.
Mimar ve tasarımcılarından oluşan, farklı disiplinlerden gelen 8 stil sahibi kişi, Enza Home kullanıcılarına dekorasyona dair kolayca uygulanabilecek yenilikçi fikirler vermek amacıyla Enza Home mobilyalarla kendi vizyonları ışığında stilize mekan tasarladılar. Mekanların tasarım sürecinde; konsept hazırlığından ürün revize taleplerine ve sonrasında fotoğraf çekimine kadar uzanan keyifli bir çalışmanın ardından konuklarımızın yaratıcı zihinlerinden çıkan stilize mekanlar tasarladılar. Yaşam alanlarında ihtiyacımız olan huzurlu, rahat, şık ve yenileyici enerjileri, dekorasyonun ötesinde ilham veren bir yaşam tarzına dönüştüren eşi görülmemiş bu proje ile ortaya çıkan mekanları Enza Home Book’un ilerleyen sayfalarında görebilirsiniz.
Yoğun tempolarından zaman ayırarak stil sahibi vizyonlarıyla bu eşsiz projede bizimle birlikte olan tüm konuklarımıza sonsuz teşekkürler.
Tasarımcılığın yanı sıra endüstriyel ürünler için stratejik danışmanlık yapan Marco Paolelli ve Sandro Meneghello, 2007 yılında Milan’da Meneghello Paolelli Associati’yi kurdular. Kuruluşundan itibaren ürün tasarımı ile katma değer yaratmak için İtalyan ve yabancı şirketlerle ortaklık yapan Meneghello Paolelli Associati, müşterileriyle birlikte çalışarak yöntem, araştırma, yaratıcı ve duygusal düşünme süreçleri kapsamında ortaya koyduğu endüstriyel tasarımlarıyla katma değer ve çözümler yaratmaya devam ediyor.
MPA, bu çabanın ve yaklaşımın güvenirliğinin bir göstergesi olarak, aralarında ‘En İyinin En İyisi’ ödülünün de bulunduğu toplam 10 Red Dot Design Ödülü, 7 Design Plus Ödülü, 3 Good Design Ödülü, 5 ADI Design Index Ödülü kazanmış olup yanı sıra German Design Ödülleri’nde 3, Young&Design Ödülleri’nde ise 5 mansiyon ödülü almıştır.
MPA, 2017’den bu yana konaklama projeleri alanında REVERIA ile işbirliğine devam ediyor.
MPA, 2017’den bu yana konaklama projeleri alanında REVERIA ile işbirliğine devam ediyor.
LAURA DELFINA SARI
Laura Delfina Sari, otel, restoran, perakende mağaza ve özel evler için iç tasarım ve stil odaklı çalışan, Milan merkezli bir tasarım stüdyosu olan REVERIA’nın sanat direktörü ve kurucusudur. IED Milano’da İç Mimarlık ve ardından Venedik’te Mimarlık bölümünden mezun olan Laura Delfina Sari, 2013 yılında kendi stüdyosunu açmadan önce iç ve dış mekan, sergi ve ürün tasarım çözümleri için fikirler tasarlamış, İtalya ve Avrupa’da 10 yıldan fazla bir zaman geçirmiştir.
2017’den beri REVERIA, sözleşme ve konaklama projeleri için MPA ile işbirliği yapmaya devam ediyor.
“Şık bir dekorasyona ulaşabilmek adına Piedra serisinin temeli, lüks ve moda değerlerine dayanıyor. Koleksiyon, deri, mermer, bakır, pirinç, bronz ayna veya deri koltuk için kapitone kaplama gibi sofistike ve zarif detaylara sahip. Bu nedenle, Piedra Koleksiyonu’nu, Piedra Koleksiyonu’ndaki parçaların güçlü karakterine kontrast oluşturacak pastel renkler ve doğal malzemelerle birlikte kullandık.”
Tasarım ve tasarlamak sizin için ne ifade ediyor?
MP: Bizim için tasarım bir çözümdür. Her projenin müşteri, pazarlama, üretim vb. ihtiyaçları vardır. Bu nedenle hedefimiz tasarım süreci açısından en iyi ihtiyaç çözümlerini sağlamaktır. Öncelikle, her projenin ardında şirketlerle birlikte yürütülen ve ürünün ilk kısa tanımından son versiyonuna kadar uzun ve yorucu bir süreç vardır ve her şirket kendine has bir dünyadır. Bu nedenle çalıştığımız her şirketin potansiyel, teknolojik ve üretim yeteneklerini, ticari ihtiyaçlarını derinlemesine inceliyoruz. Bu sürecin ardından projeye, iki tasarımcıyı sıra dışı çözüm bulmaları için atayıp yaratıcı düşünce süreçlerimizi de dahil ederek kendine has bir çözüm süreci olarak yaklaşıyoruz. Böylelikle estetik uyaranları ve proje çözümlerini, tasarım dünyasına tamamen ters düşen dış ortamlardan dönüştürebiliyoruz.
LS: Benim için tasarım, bir mekandaki ya da bir üründeki tarz duygusudur. Renkler, malzemeler, dokular, geometri ve aynı zamanda aydınlatma, mobilya ve aksesuarlar arasındaki bir konuşmadır. Bütünü göz önünde bulundurarak her zaman beklenmedik bir ayrıntıyı, vintage bir parçayı, sıradışı bir kumaşı, bir bitkiyi veya bitişi yakalamaya çalışırım. Farkı yaratan, bilinen ve beklenenden farklı olan ama yine de tüm atmosferle uyum içinde olan şeylerdir.
Mekanı tasarlarken nelerden ilham aldınız?
Tasarım denilince ilk akla gelen İtalyan şehri olan Milano’da yaşıyor ve çalışıyoruz. Bu nedenle mekanı tasarlarken tipik Milan dairelerinin verdiği vintage duygusundan, yüksek ve süslü tavanlarından ve büyük pencerelerinden ilham aldık. Aynı zamanda, bu duyguları yeni biçimler ve materyallerle karıştırarak eşsiz ve davetkar bir iç mekan yaratmak için çalıştık.
Piedra Yemek Odası’nı ve Piedra Koltuk Takımı’nı dekorasyonda nasıl ve hangi tamamlayıcı unsurlarla kullanmalıyız?
İç mekanda şık bir dekorasyona ulaşabilmek adına Piedra serisinin temeli, lüks ve moda değerlerine dayanıyor. Koleksiyon, deri, mermer, bakır, pirinç, bronz ayna veya deri koltuk için kapitone kaplama gibi sofistike ve zarif detaylara sahip. Bu nedenle, Piedra Koleksiyonu’nu, Piedra Koleksiyonu’ndaki parçaların güçlü karakterine kontrast oluşturacak pastel renkler ve doğal malzemelerle birlikte kullanmanızı öneriyoruz.
Sizce 2019 yılının öne çıkan trendleri neler olacak?
Bir eğilimi tanımlamak her zaman karmaşık ve yanıltıcıdır. Gerçek piyasa tek bir yöne sahip değil, ancak daha çok iki karşıt akıma bölünmüş görünüyor. Bir tarafta, basit ve bilindik estetik kodlar, tanıdık, misafirperver ve samimi koleksiyonlarla tanımlanmış “normalleştirme”ye sahibiz. Öte yanda ise öne çıkma, kitleden ayrışma ve dünyaya ‘’Hey, biz buradayız ve çok havalıyız,’’ diyebilme arzusunu ve isteğini barındıran bir ‘’kızgınlık’’a sahibiz. Bu eğilimi, koleksiyonun benzersiz ve özel olmasını sağlamak için bazı tasarım yönlerini, kromatik ve işlevsel yönleri aşmaya meyilli tüm koleksiyonlarda görebiliyoruz.
